Atlantıs

Avrupa'Nın Yerleşik Ve "Yüksek" Değerleriyle Yetişmiş Olan Doktor Frederick Von Kammacher, Efsane Denizcilik Şirketi White Star'A Ait Bir Gemi Olan Roland'La, Her Türlü "Aşırılığın Ve Bayağılığın" Hüküm Sürdüğü, "Niteliksiz Göçmenler Ülkesi" Amerika'Ya Doğru Yola Çıkar. Bir Yandan Roland, Sahip Olduğu Yüksek Teknoloji Ve Yüksek Konfor Standartları İle Göz Boyarken, Diğer Yandan İlkel Koşullarda Yaşamak Zorunda Kalan Gemi Personelinden Bir Ocakçının Ölümü İle Sınıf Farklılıkları, Yerleşik Sosyal Hastalıklar Ve Cinsiyet Ayrımcılıkları Su Yüzüne Çıkmaya Başlar. Böylesi Gerilimli Bir Seyahatte, Başka Bir Geminin Enkazına Çarpan Roland Batar. Bu Gemiden Sağ Kurtulan Şanslı Azınlıktan Olan Kammacher, Amerika'Nın Yalnızca Servet Sahipliğine Ve Paraya Dayalı Sisteminde, Kendisi Gibi Roland'Dan Kurtulmuş Ve Reşit Olmayan Bir Dans Yıldızını Korumak Zorunda Kalır. Gerilimin Dozu Arttıkça Roland Kendisini Yüksek Entelektüel Seviyedeki Düşünce Tartışmalarında, Nihayet Bir Hayal Âleminde, Kayıp Kıta Atlantis'Te Görmeye Başlar. Nobel Edebiyat Ödülü, Goethe Edebiyat Ödülü Ve Almanya Onur Nişanı Gibi Pek Çok Ödüle Sahip Hauptmann'In Zengin Düşünsel Dünyasını Doyumsuz Bir Edebi Kurguyla Biçimlendirdiği Önemli Eserlerinden Atlantis, Onur Aydın'In Özenli Çevirisi İle Librarium Maximus Seçkimizde Yerini Alıyor...