Seni De, Beni De Fena Kandırdılar. Aşk Diye Bize Anlattıkları, Hayallerini Kurdurdukları Gerçek Aşk Değildi. İnsanın İnsana Duyduğu Aşk, “Yasak Elma”Nın Ta Kendisiydi... Önce Kadın Isırdı Elmayı, Sonra Erkek Ve Her Şey Bu Andan Sonra Şekillendi. Savaşların, Paranın Hükümdarlığında, Korku İmparatorluklarında, Aşk En Çok Korkulandı Ve Bir O Kadar Da Çarpıtılmaya Çalışılan... Aşk Ağza Sakız Edildi, Bazen İçi Boşaltıldı, Bazen Günah Dendi, Bazen Ağdalı Sözcüklere Sebep Oldu. Üstüne Perdeler İndi, Bulutlar Örttü Işığı... İnsanlık Yok Olurken, Aşkı Da Kirletti. Formüllerden, Stratejilerden, Onu Bunu Tavlamaktan, Elinde Tutmaktan Bahsetmiyorum. Bunları Yapan, Aşkı Hiç Anlamayan Çokbilmiş, Çok Kitap Var. Yaşamı Anlamaktan, Sen Olmaktan, Aşkı Gerçekten Yaşamaktan... Sana Öğretilen Değil, Senin Yaşattığın, Seni Yaşatan Aşk. Aşkı Anlatmaya, Anlamaya Yetmez Düşüncelerin Gölgesinde Tanımlanmış Aşk. Günlük Yaşamın İçinde Kaybolmuş İnsanlar, İlişkiler, Evlilikler, Aldatmalar, Aldanışlar, Hayal Kırıklıkları, Namus Ve Ötesi... Belki Sen, Belki Sevdiğin, Belki Çevrende Var Olan İnsanların Gerçek Hikâyelerini Sayfalara Serdim; Aralarına Karıştım. Yaşamı Ve Aşkı Ayırmadan Sana Geldim. Seni, Yaşamı, İnsanı, Tanrı’Yı, Evreni Konuşmadan Zaten Aşkı Konuşamazdık. Bu Yazdıklarımı Sana Kitap Harfleriyle Değil, Yaşanmışlıklarımla Yazıyorum. Sen Okuyacaksın Diye Yazılmış Değil. Karşında Çırılçıplak Kaldım, Yüreğimi Çırılçıplak Bıraktım, Seninle Aşkı Çırılçıplak Konuşmak, Paylaşmak İçin...