İmparatorluktan Ulus Devletlere Türkiye ve Balkanlar

Yaklasik Yüz Yildir Balkanlar Sürekli Olarak Güncelligini Korumaktadir. Balkanlarda 19.Yüzyilin İlk Çeyreginden Baslayarak Günümüze Kadar Uzanan Zaman Dilimi İçerisinde Çok Kisa Süreler Haricinde Sorunsuz Bir Dönem Yok Denebilecek Kadar Azdir.Balkanlardaki Sorunlar Çok Çesitlidir. Sorunlarin Bu Kadar Çesitli Olmasinin Özünü Balkanlarin Her Yönden Yapisinda Aramak Gerekmektedir. Balkanlar Bir Taraftan Avrupa’Nin Bir Parçasi Olabilmek İçin Çaba Sarf Ederken Diger Taraftan Osmanli İmparatorlugu Döneminden Günümüze Uzanan Süreçteki Yasanan Ekonomik, Sosyal, Siyasal, Kültürel Ve Dinsel Sorunlara Çözümler Aranmaktadir. Bu Durum Zaman Zaman Savaslara, Göçlere, İhtilallere Ve Diger Toplumsal Olaylara Yol Açmaktadir. 20.Yüzyildaki İki Dünya Savasi Da Balkanlarda Derin İzler Birakmistir Ve Bu İzler Balkanlardaki Sorunlari İçten İçe Körüklemistir. Bugün Balkanlardaki Sorunlarin Çözümü Bu Derin İzleri Anlamak Ve Anlayabildikten Geçmektedir.Balkanlar, Türkiye Açisindan Önemli Bir Cografyadir Ve Türkiye De Bu Cografyanin Bir Parçasidir. Dolayisiyla Balkanlardaki Her Sorun Türkiye’Nin De Bir Sorunudur. Türkiye, O Nedenle Bir Kulagini, Bir Gözünü Sürekli Balkanlara Çevirmistir. Bu Türkiye’Nin Toplumsal Ve Siyasal Barisi Ve Askeri Güvenligi Geregidir.Türkiye-Balkanlar Çalismasi Bu Düsüncelerle Hazirlandi Ve Özellikle Basta Gençler Olmak Üzere 20.Yüzyilda Balkanlarda Meydana Gelen Olaylari Anlamaya Ve Anlatmaya Yönelik Bir Amaç Güdüldü.