Kırmızı Rugan Ayakkabılar

“İstanbul’Un Rum Halki Üzerine, Yasanmis İnce Ayrintilarla Kurulmus Bu Güzel Roman, Bana Çocuklugumu Ve Sehrin Ahsap Yapilarla Dolu Oldugu Eski Zamanlari Hatirlatti. Benzersiz, Kiymetli Bir Kitap.” - Orhan Pamuk Yillar Sonra Atina’Daki Bir Vitrinde Gördügü Bir Çift Kirmizi Rugan Çocuk Ayakkabisi, Nena’Yi Geçmise Döndürür. Ailesinin 19. Yüzyilin Ortalarinda Zakinthos’Ta Baslayip Bugüne Kadar Uzanan Uzun Yolculugunu Anlatma İhtiyaci Hisseder. Nena, İstanbul’Da Yasayan Bir Rum Ailesinin Hikâyesini Aktarirken Dört Kusak Geriye Gidiyor; Tarihin Kaderlerini Mühürledigi Tutkuyu, Aski, Yaraticiligin Sevincini, Basarisizligi, Yalnizligi, Aile Sicakligini Tanimis Erkekleri Ve Kadinlari Anlatiyor. Onlarin Zakinthos’Tan Odessa’Ya, Oradan İstanbul’A, Oradan İzmir’E Süren Ve Nihayetinde, İstanbul Rumlarinin Yok Edilisine Ve Bir Dönemin Sona Ermesine Taniklik Etmis Olan Nena’Nin Halen Yasamakta Oldugu Atina’Da Son Bulan Uzun Yolculuklari Bu Benzersiz Hikâyede Hüzün Ve Sefkatle Hayat Buluyor. Çagdas Yunan Romani “Kirmizi Rugan Ayakkabilar” Bizi İstanbul’Un Eski Rum Mahallelerine, Adetlerine Ve O Dönemin Yasanmisliklarina Götürüyor.