Frankfurt Okulu, Bati düsünce tarihinin en bunalimli yillarinda bir kirilma ânina rastlar. Bir grup entelektüel, kapitalizm ve fasizm için alternatif sayilabilecek dünya görüslerini “Frankfurt Okulu“ çatisi altinda bir araya toplamislardi. Adorno, Horkheimer, Benjamin, Marcuse, Fromm -müteakiben Habermas- ve bu çevrenin diger mensuplari, geçmisin kati ve gelecegin umutsuz göründügü bir zaman dilimi arasinda sikismislardi. Ama yine de Bati düsüncesini yeniden yorumlayabilecek kayda deger yapitlari onlar ortaya koymustu. Aydinlanmanin Diyalektigi, Negatif Diyalektik, Pasajlar, Tek Boyutlu Insan, Us ve Devrim, Minima Moralia gibi yapitlar Frankfurt Okulu’nun “opus magnum“laridir.
Frankfurt Okulu üyeleri bir yandan “Kapitalizmi konusmuyorsaniz fasizm konusunda da sessiz kalmalisiniz“ derken, diger yandan dogmatik pozitivizme, bilimcilige ve ortodoks Marksizme karsi çikiyorlardi. Bu karsi çikisin altinda ise Bati düsünce gelenegince mütemadiyen tahrip edilmis “özne“nin güçlü isyani vardi.
Frankfurt Okulu düsünürleri, Marx, Hegel ve Weber okumalarindan estetik ve sanatsal görüslere, ideoloji tariflerinden, popüler kültür ve medya elestirilerine kadar birçok alanda etkili olabilmis en verimli, en gözde ve ayni zamanda trajedi sesinin doruklara yükseldigi okullardan biridir.
Alaninin en seçkin isimleri tarafindan olusan bu kitap Frankfurt Okulu’na nüfuz eden en kapsamli, derinlikli makaleleri bir araya getiriyor.