"Düş yalnızca gecelerimizin yıldızı değil, gündüzlerimizin de yıldızlı ve gizemli gecesidir."
Ludingirra dünyalar arası kapıdan geçip derin bir uykudan uyandıktan sonra kendisini Yenilik Aynası İmparatorluğu’nda bulur. Orada Attika ile tanışır. Küçük kız onu hayatının tehlikede olduğu konusunda uyarır. Ne de olsa oraya izinsiz girmek yasaktır. Her ne kadar Attika ona yardım etse de Ludingirra kendisini aklına bile gelmeyecek bir karmaşa ve hayatının macerası içinde bulur. Ludingirra başına gelenleri alt edebilecek midir? Mutlular Ülkesi’ne geri dönebilecek midir?
Ludingirra ile Attika – Yenilik Aynası İmparatorluğu, destanların, masalların, hayallerin sesinden yazan İnan Çetin’den soluk soluğa okunan bir roman.
TADIMLIK
"Gerçekleri söylüyorum" dedi Ludingirra. "Bildiğim tek şey, dünyalar arası kapıdan geçtiğim ve sonrasında derin bir uykudan uyandığımdır."
Bu, sanki tuhaf ve dokunaklı bir rüya sahnesiydi İmparator için. Ludingirra'nın belleğini kat kat açmak, içinde ne varsa öğrenmek istiyordu. Onu konuşturmaktan başka seçeneği yoktu.
"Eğer böyleyse, bize dünyalar arası kapının nerede olduğunu söyle" dedi.
Ludingirra, gündüz gece demeden günlerce yürüdüğünü, etrafının dağlarla çevrili olduğunu, yürüdüğü yolun kendisini Ninzi'yi gördüğü tepeye çıkardığını ve Attika ile tanıştığını anlattı. Ne ki İmparator'un öğrenmek istediğini, dünyalar arası kapının nerede, nasıl bir şey olduğunu anlatamadı. Gerçi uykuya dalmadan önce tuhaf bir parıltıyı hayal meyal anımsıyordu ama gerçekte o parıltının dünyalar arası kapıyla bir ilgisinin bulunup bulunmadığından emin değildi.