Ruhumuz bir uçan balon gibidir... Ona ağırlıklar yükledikçe özgürce uçmasını engeller, aşağılarda sürünmeye mahkûm ederiz.
Bizi yükseklerde uçuran enerjinin merkezi kalbimizdedir. Geçmişten gelen korkular, endişeler kalbimizi kapatır. Kin, kıskançlık, hasislik enerji yollarını tıkar. İçimize yerleşen korkak, pinti, kindar, kıskanç küçük adamdan kurtulmadan hafifleyemez, yaşam sevincine ulaşamaz ve özgür olamayız. Mala, mülke, şana, şöhrete, dünyasal şeylere bağımlı oldukça özgürlüğümüzü yitirir, maddeyle özdeşleşir, onların kölesi haline döneriz.
Her gün kafamızda atıp tuttuğumuz sorunlar depolandıkça yaşamımızın bir parçası haline gelir ve bizi aşağılara çekmeye başlarlar. Özgürleşebilmek için geçmişin birikintilerinden, geleceğin endişelerinden zihnimizi temizlememiz gerekir. Zihnimizi kemiren, ruhumuzu karartan sorunları kendimizin ürettiğini düşünmeden başkalarını suçlamaya ve yargılamaya kalkışırsak yükümüzü biraz daha artırır, daha çok acı çekmeye başlarız.
Gönlünüzü, ruhunuzu, zihninizi aydınlatınız. O aydınlık içinde dünyanın güzelliklerini, Allah'ın nimetlerini, rahmetini ve bereketini görmeye odaklanınız. Yükseklere çıkınız; hiç koşul koymadan tüm insanları sevip kucaklayınız. Zihinsel ve ruhsal özgürlüğün mutluluğu, sevinci, coşkusu içinde yaşayınız.