“Amy Winehouse, Jim Morrison ve Kurt Cobain gibi pek çok ünlü isim bu romana konuk oluyor. Okumaya deger, ilginç bir hikâye oldugu kesin.”
Booklist
Bazi seyler var ki artik bu dünyada olmayanlar disinda kimseye söyleyemem.
Size bu mektuplari yazmaya baslayinca kendi sesime kavustum. Sonra bana yanit veren bir ses duydum. Bir sarkinin farkli tinlayisinda, bir filmin hikâyesinde, kaldirimdaki çatlakta açan bir çiçekte buldum yaniti. Bir pervanenin kanat çirpisinda, dolunaya dönen ayda... Yeryüzünde bu mektuplari gönderebilecegim bir adres yok. Öldügünüzü biliyorum ama sizi duyuyorum.
Hepinizi duyuyorum. Buradaydik, bunun bir anlami var, diyorsunuz.
Kisa süre önce ablasini kaybeden Laurel, onun nasil öldügünü bilen tek kisidir ve bu sirri kimseyle paylasmamasinin bir nedeni vardir.
Onu bu karanliktan çikaracak yardim eli, hiç beklemedigi bir yerden gelir. Genç kiz okulda verilen bir ödevle mektuplar
yazmaya baslar. Bu mektuplarin ortak noktasi ise erken yasta hayata veda etmis, onun için anlami olan Amy Winehouse ve
Kurt Cobain gibi ünlü isimlere yazilmasidir. Zaman geçtikçe bu duygu yüklü mektuplar hem ablasinin ölümü üzerindeki
sir perdesinin aralanmasina hem de Laurel’in kendine bir yol
çizip yetiskin bir bireye dönüsmesine yardimci olur.
“Büyümek, sevmek, kendini bulmak ve hayati anlamak üzerine yazilmis samimi, sürükleyici ve yüreklere dokunan bir roman.”
USA Today
“Dellaira bu romaniyla edebiyat dünyasina hizli ve cesur bir giris yapmis diyebiliriz.”
The Washington Post
“Kalbinizi parçalara ayirip sonunda o parçalari yeniden birlestirmeyi basaran, pek çok duyguyu ayni anda hissettiren sicacik bir hikâye.”
Goodreads