Fikihtan hukuka ve demokrasiye geçis sorunlari
“Bütünüyle, felsefesi ve teknigi ile, demokrasi Müslümanlarin siyasi sistemi olamaz. Ancak demokratik mekanizma, Islâm ve siyaset teorisinin ilkeleri dogrultusunda –daha iyisini buluncaya kadar– kullanilabilir.”
Hayrettin Karaman, (Yeni Safak, 29 Mayis 2014)
“Siyasal hayatta çogulculuk ve yaris, hosgörü ve demokrasi kültürünün olmazsa olmazidir; dini düsüncede çok seslilik rahmet sayilir.”
Ali Bardakoglu, (15 Mart 2014, Ankara’da Ilahiyat Akademisi’nde konusma)
Ilahiyatçilar arasindaki bu esasli görüs farki, Taha Akyol’u Islam tarihinde ortaya çikan siyaset ve hukuk sorunlarini arastirmaya yöneltti.
Müslümanlar neden Cemel ve Siffin’de birbirlerini öldürdü?
Kerbela faciasini önleyecek hukuki bir kurum neden yoktu?
Islami ve örfi olarak köklü bir hukuk sistemine sahip olan Osmanli, neden Bati’dan kanunlar aldi?
Tanzimat, Mesrutiyet ve Cumhuriyet... Hukukun üstünlügü, kuvvetler ayriligi, yargi bagimsizligi konularinda yolun neresindeyiz?
Taha Akyol, bu sorularin cevaplarini Türkiye’nin Hukuk Serüveni’nde arastiriyor.